------

Ölüm Rüyası



Açıklama : Enver Seyitoğlu yorumu ile, ölüm ve sonrası hayatını yansıtan muhteşem bir drama ve Cemal Kuru'dan "Ah Kabrimin İlk Gecesi" ilahisi.

Tür : Belgesel, Anlatım, Drama, Tiyatro

Yapım : 2008

Süre : 46:32

Büyüklük : 336 MB

Ebatlar : 640x368 (16:9)

Format : AVI

Linkler :

http://uploading.com/files/1cc59mm8/Olum%2BRuyasi.rar

http://hotfile.com/dl/87546672/4ab5115/Olum_Ruyasi.rar.html

Hz. Muhammed ve Mucizeleri



Açıklama : Şüphesiz Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) en büyük mucizesi Kur'an-ı Kerim'dir. Fakat tarih boyunca Allah'ın (c.c.) ona bahşetmiş olduğu özellikler vesilesi ile görmeye alışık olmadığımız haller kendilerinde meydana gelmiştir. Bütün bunlar Yüce Allah'ın (c.c.) sonsuz kudret sahibi olduğunun ve rasulünün hak peygamber olduğunun nişanesidir.

Tür : Belgesel

Yapım : 2009

Süre : 99:03

Büyüklük : 717 MB

Ebatlar : 624x352 (16:9)

Format : AVI

Linkler :

http://rapidshare.com/files/378858085/Hz.Muhammed.ve.Mucizeleri.2009.DvDRip.XviD.TR.part1.rar
http://rapidshare.com/files/378858130/Hz.Muhammed.ve.Mucizeleri.2009.DvDRip.XviD.TR.part2.rar
http://rapidshare.com/files/378857962/Hz.Muhammed.ve.Mucizeleri.2009.DvDRip.XviD.TR.part3.rar
http://rapidshare.com/files/378857906/Hz.Muhammed.ve.Mucizeleri.2009.DvDRip.XviD.TR.part4.rar

Islamic Art Of Calligraphy



VARIOUS SIZES | JPEG | 200 FILES | 70 MB | ZIP

http://turbobit.net/9vaw3ttsmsgl.html

1001 Orientalist Art Paintings



VARIOUS SIZES | JPEG | 1001 FILES | 600 MB | RAR

http://rapidshare.com/files/351372137/1001_Orientalist_Art_Paintings.part1.rar
http://rapidshare.com/files/351416021/1001_Orientalist_Art_Paintings.part2.rar
http://rapidshare.com/files/351469569/1001_Orientalist_Art_Paintings.part3.rar

Bab Aziz



Bir yolculuk düşünü bu denli etkili bir şekilde aktarmayı başaran pek az film vardır. Bab'Aziz (Ruhunu Tefekkür Eden Prens) rüyalarınıza girecek büyülü bir gerçekliğin hakim olduğu muhteşem bir yolculuğu konu alıyor. Bilge ve kör bir ihtiyarla hayat dolu küçük bir kız, efsanevi bir derviş toplantısının peşinde çölde dolaşırlar. Ama orayı bulmak bir inanç meselesidir. Yolda, başka yolcularla da karşılaşırlar. Durup birbirlerine hikâyelerini aktarırlar ama belki de bütün bunlar sadece çölde ezelden beri dilden dile dolaşan eski efsaneler ve masallardır. Sufi müziği, muhteşem görüntüler ve usta işi bir görüntü yönetimi, bu fantastik öykülerle iç içe geçer.

http://rapidshare.com/files/346604410/bab_aziz_2005_by_5inci.part1.rar
http://rapidshare.com/files/346613772/bab_aziz_2005_by_5inci.part2.rar
http://rapidshare.com/files/346621050/bab_aziz_2005_by_5inci.part3.rar

The Color of Paradise



Children of Heaven (Cennet’in Çocukları); Baran (Yağmur) ve The Song of Sparrows (Serçelerin Şarkısı) gibi onlarca ödül kazanmış yapıtların sahibi Majid Majidi ‘den eşsiz bir film.

Muhammed, ailesinden uzakta görme özürlüler okulunda yatılı okumaktadır. Okul tatile girer ve herkes çocuğunu almaya gelir. Ancak Muhammed’in babası geç gelir ve onu eve götürmek istemez. Muhammed’in annesi ölmüştür ve Muhammed’in varlığını bir engel olarak gören babası yeniden evlenmek üzeredir. İran sinemasının Oscar’a aday olan yönetmeni Majid Majidi, 1999 yapımı Allah’ın Boyası’nda (Reng-i Huda / Sibgatullah) görmeyen bir çocuğu anlatırken duygu sömürüsüne hiç girmiyor. Yönetmen, zorluklara rağmen yaşama bağlılığın ne kadar güçlü olduğunu anlatırken, baba-oğul arasındaki dramı da, oldukça başarılı aktarıyor.

Allah’ın Boyası’nın en büyük özelliği öyküsünü anlatırken klişelerden kaçınması. “Kör bir İranlı çocuk. Bu herhalde mendil ıslatan bir öyküdür” gibi ön yargıların ne kadar yanlış ve geçersiz olduğu filmin sonunda ortaya çıkıyor. Muhammed öylesine yetenekli ve yaşama bağlı ki, toplumda özürlülere karşı oluşan genel yaklaşımla, sadakat ve acıma gibi duygularla mücadelesi babasını utandırıyor.

http://rapidshare.com/files/74794250/The.Color.Of.Paradise__Rang-e_Khoda-1999__Dvdrip.part1.rar
http://rapidshare.com/files/74805002/The.Color.Of.Paradise__Rang-e_Khoda-1999__Dvdrip.part2.rar
http://rapidshare.com/files/74818891/The.Color.Of.Paradise__Rang-e_Khoda-1999__Dvdrip.part3.rar
http://rapidshare.com/files/75465705/The.Color.Of.Paradise__Rang-e_Khoda-1999__Dvdrip.part4.rar
http://rapidshare.com/files/75588472/The.Color.Of.Paradise__Rang-e_Khoda-1999__Dvdrip.part5.rar
http://rapidshare.com/files/75605799/The.Color.Of.Paradise__Rang-e_Khoda-1999__Dvdrip.part6.rar
http://rapidshare.com/files/75620430/The.Color.Of.Paradise__Rang-e_Khoda-1999__Dvdrip.part7.rar
http://rapidshare.com/files/75622357/The.Color.Of.Paradise__Rang-e_Khoda-1999__Dvdrip.part8.rar

Altyazı:
http://rapidshare.com/files/117293991/Rang-e_Khoda_altyaz__305_.srt.html

Children of Heaven



“Küçücük bir sır.. Onlar için çok büyük bir serüven.. ”Özetle; Ali kızkardeşi Zehra’nın ayakkabılarını kaybediyor ve ailesinin maddi durumu kötü olduğundan baba durumdan haberdar edilmiyor. Çocuklar plan yapıyorlar. Okula giderlerken Ali’nin ayakkabısı nöbetleşe giyinilecektir. Ama planlarında başarılı olacaklar mı dersiniz?

http://rapidshare.com/files/139612421/Children-of-Heaven-Cennetin-Cocuklari.part1.rar
http://rapidshare.com/files/139626209/Children-of-Heaven-Cennetin-Cocuklari.part2.rar
http://rapidshare.com/files/139638122/Children-of-Heaven-Cennetin-Cocuklari.part3.rar
http://rapidshare.com/files/139648875/Children-of-Heaven-Cennetin-Cocuklari.part4.rar
http://rapidshare.com/files/139671485/Children-of-Heaven-Cennetin-Cocuklari.part5.rar
http://rapidshare.com/files/139682935/Children-of-Heaven-Cennetin-Cocuklari.part6.rar
http://rapidshare.com/files/139728327/Children-of-Heaven-Cennetin-Cocuklari.part7.rar
http://rapidshare.com/files/139733326/Children-of-Heaven-Cennetin-Cocuklari.part8.rar

The Muslim Jesus

Ölümden Sonra

http://img404.imageshack.us/img404/8810/lmdensonra.jpg

Kıyamet, diriliş, mahşer, cennet ve cehennem gibi insanlığı çok yakından ilgilendiren konuları Kur'an'ın eşsiz anlatımıyla sergileyen bir belgeseldir.

http://hotfile.com/dl/43699751/83ed40e/olumden.sonra.avi

1 Dolar ve Sırları

http://img517.imageshack.us/img517/7303/1dolarvesirlari.jpg

Siyonist-Mason devleti ABD'nin hedefini, kendi bastıkları paradan öğrenin!

http://hotfile.com/dl/43564115/341ba46/1_Dolar_ve_Sirlari.upload.arap2000.zip

5 Dakikada Ahir Zaman

http://img150.imageshack.us/img150/3592/5dakikadaahirzaman.jpg

Kuran-ı Kerim'de ahir zaman hakkında genel bir bilgi verilmekte ve kıyametin kopma zamanının kesin olarak bilinemeyeceği, hatta Hz. Muhammed'in (s.a.v.) dahi bu vakti bilemeyeceği bildirilmektedir. Peygamber kendisine bu konuyla ilgili soru soranlara "kıyamet için ne hazırladınız?" sorusuyla karşılık vermiş ve müminlerin kıyametin kopma zamanını değil, kendi kulluk görevlerini yerine getirmelerini istemiştir.

http://hotfile.com/dl/43711137/a2ec73a/5_Dakikada_Ahir_Zaman.zip

40 Hadis

http://img10.imageshack.us/img10/4170/40hadiscover.jpg

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) her müslümanın ruhuna hazır bir gıda olsun diye hadislerinden en az kırk tanesinin ezberlenmesi için emir buyurmuş ve bunu yapan kimse için büyük mükafatlar müjdelemiştir. Bir hadiste buyuruluyor ki: "Her kim ümmetim için diniyle ilgili kırk hadis ezberlerse Allah onu alimlerle haşredecektir." Diğer bir hadiste de: "Her kim ümmetim için diniyle ilgili kırk hadis ezberlerse kıyamet günü hem şefaatçi hem lehine şahid olurum" buyurulmaktadır.

http://hotfile.com/dl/51602400/d21b6ed/40_Hadis.part1.rar
http://hotfile.com/dl/51602583/264247c/40_Hadis.part2.rar
http://hotfile.com/dl/51602627/729ac66/40_Hadis.part3.rar

http://www.fileserve.com/file/tt7yrPB/40_Hadis.part1.rar
http://www.fileserve.com/file/dppKUVZ/40_Hadis.part2.rar
http://www.fileserve.com/file/BYVMgcu/40_Hadis.part3.rar

http://turbobit.net/48md89x92s57/40_Hadis.part1.rar.html
http://turbobit.net/25595wk8x1r0/40_Hadis.part2.rar.html
http://turbobit.net/rfv6nnh2pzlq/40_Hadis.part3.rar.html

İlhan Tok Hatm-i Şerif

http://img691.imageshack.us/img691/7316/pr013max.jpg

http://www.fileserve.com/file/f4VGKMs/Kuran.part01.rar
http://www.fileserve.com/file/d5RtZUK/Kuran.part02.rar
http://www.fileserve.com/file/uMkJdaY/Kuran.part03.rar
http://www.fileserve.com/file/wyC88QR/Kuran.part04.rar
http://www.fileserve.com/file/esphCgE/Kuran.part05.rar
http://www.fileserve.com/file/tT4YFqk/Kuran.part06.rar
http://www.fileserve.com/file/BuKjw6c/Kuran.part07.rar
http://www.fileserve.com/file/xmcmPM7/Kuran.part08.rar
http://www.fileserve.com/file/fFryU49/Kuran.part09.rar
http://www.fileserve.com/file/3PMhv4a/Kuran.part10.rar
http://www.fileserve.com/file/5hCrDPE/Kuran.part11.rar

Dabbe 2





Hay

Salih Peygamber

Zindanda Diriliş

Lokman Hekim



Peygamber veya veli.

Dâvud aleyhisselâmın zamânında, Arabistan'ın Umman tarafında yaşadı. Dâvud aleyhisselâmla görüşüp ondan ilim öğrendi. Dâvud aleyhisselâma peygamberlik bildirilmeden önce, müfti olan Lokman Hakim, Dâvud aleyhisselâma peygamberlik bildirildikten sonra fetvâ vermeyi bıraktı. Dâvud aleyhisselâma ümmet oldu. Kendisine hikmet verildi. Eyyûb aleyhisselâmın teyzesinin oğlu oldu daa rivâyet edilmektedir. Fransız bilginlerinin, Calinos'un (Galen'in) bir adı da Lokman Hakim idi demeleri yanlıştır. Çünkü Lokman Hakim, Dâvud aleyhisselâm zamânında; Calinos (Galen) ise, ondan bin yıl kadar sonra yaşamıştır. Lokman ismi Kur'ân-ı kerim'de geçmekte olup, bir sûreye (otuz birinci sûre) Lokman ismi verilmiştir.Bu sûrenin on ikinci âyetinde meâlen; ''Biz Lokman'a hikmet verdik.'' buyrulmaktadır. Buradaki hikmet tâbirinin; akıl, anlayış, ilim, ilimle amel etmek ve doğru karar vermek demek olduğu tefsir kitablarında yazılıdır. Lokman Hakim tabiplerin piridir. Hikmetli sözleri ve oğluna verdiği nasihatler meşhurdur. Kur'ân-ı kerim'de Lokman sûresi 3. âyet-i kerimede meâlen; ''Bir vakit Lokman oğluna öğüt vererek şöyle demişti: Yavrum! Allah'a ortak koşma, çünkü şirk çok büyük zulümdür.'' buyrulmaktadır.

Lokman Hakim'e sen bu hâle nasıl geldin dediklerinde; ''Doğru sözlü olmak, emâneti yerine getirmek, lüzumsuz söz ve işi terk etmekle.'' cevâbını verdi. İnsanlar ondan nasihat istediler, o da şöyle nasihat etti: Öncekilerin ve sonrakilerin ilimleriyle ameledilebilmesi için sekiz şeye dikkat etmek lazımdır. Dört zamanda dört şeyi korumak gerekir; Namazda gönlü, halk arasında dili, yiyip içmede boğazı, bir kimsenin evine girince de gözü korumaktır. İki şeyi hâtırdan hiçbir zaman çıkarmamalıdır. Bunlar; Allahü teâlânın büyüklüğü ve ölümdür. İki şeyi de tamâmen unutmaya çalışmalıdır. Bunlar da; bir kimseye yapılan iyilik ile dost ve yakınlardan görülen kötülüktür.'' Lokman Hakim'in oğluna nasihatlarının bir kısmı şöyledir:

''Ey oğlum!

Dünyâ derin deniz gibidir. Çok insanlar onda boğulmuştur. Geminin takvâ, yükün imân, hâlin tevekkül olsun, umulurki kurtulursun.''

''Ey oğlum!

Âlimlere karşı öğünmek, akılsızlarla inatlaşmak ve meclislerde, toplantılarda gösteriş yapmak için ilim öğrenme! İhtiyâcım yok diyerek de ilmi terk etme.''

''Ey oğlum!

Allahü teâlâyı anan (hâtırlayan) insanlar görürsen onlarla otur. Âlim olsan da, ilminin faydasını görürsün ve ilmin artar, sen ehil isen sana öğretirler. Allahü teâlâ onlara olan rahmetinden seni de faydalandırır. Allahü teâlâyı ziktetmeyenleri görürsen onlardan uzak dur.''

''Ey oğlum!

Horoz senden daha akıllı olmasın! O, her sabah zikir ve tesbih ediyor, sen ise uyuyorsun.''

''Ey oğlum!

Seçilmiş kullara teslim ol, kötülerle dost olma.''

''Ey oğlum!

İnsanlara iyilikleri emir ve nasihat edip kendini unutma! Yoksa mum gibi olursun. Mum insanları aydınlatır, fakat kendini yakıp eritir.''

''Ey oğlum!

Yalandan çok sakın! Çünkü dinini bozar ve insanlar yanında mürüvvetini azaltır. Bununla hayânı, değerini ve makâmını kaybedersin.''

''Ey oğlum!

Kötü huydan, gönüldağınıklığından sakın. Sabırsız olma, yoksa arkadaş bulamazsın.İşini severek yap, sıkıntılara katlan. Bütün insanlara karşı iyi huylu ol.''

''Ey oğlum!

Hep üzüntülü olma, kalbini dertli kılma. İnsanların elinde olana tamâ etmekten sakın. Kazâya râzı ol ve Allahü teâlânın sana verdiği rızka kanâat et.''

''Ey oğlum!

Dünyâ geçici ve kısadır. Senin dünyâ hayâtın ise azın azıdır. Bunun da azının azı kalmış, çoğu geçmiştir.''

"Ey oğlum!

Tövbeyi yarına bırakma, çünkü ölüm ansızın gelip yakalar.''

''Ey oğlum!

Sükût etmekle pişmân olmazsın. Söz gümüş ise sükût altındır.''

''Ey oğlum!

Helâl lokma ye ve işlerinde âlimlere danış, işlerini nasıl yapacağını onlara sor.''

''Ey oğlum!

Âlimler meclisine devâm et. Bahar yağmuru ile yeryüzünü yeşillendiren Allahü teâlâ, âlimlerin meclisindeki hikmet nûru ile de müminlerin kalbini aydınlatır.''

''Ey oğlum!

Amel ancak yakın (Allahü teâlâya olan ilim ve mârifet) ile yapılır. Herkes yakini nisbetinde amel eder. Amel noksanlığı, yakin noksanlığından gelir.''

''Ey oğlum!

Bir hatâ işlediğinde hemen tövbe et ve sadaka ver.''

''Ey oğlum!

Ölümden şüphe ediyorsan uyku uyuma. Uyuduğun ve uyumak mecbûriyetinde kaldığın gibi, ölüme de mahkûmsun. Dirilmekten de şüphe ediyorsan, uykudan uyanma. Uykudan uyandığın gibi öldükten sonra da dirileceksin.''

''Ey oğlum!

Helâl kazanç ile yoksulluktan korun. Yoksul kimse şu üç musibetle karşılaşır: Din zayıflığı, akıl zayıflığı ve mürüvvetin kaybolması.''

''Ey oğlum!

Merhamet eden merhamet bulur. Sükût eden selâmete erer, hayır söyleyen kâr eder, kötü konuşan günâhkar olur, diline hâkim olmayan pişmân olur.''

''Ey Oğlum!

Dünyâmalından yetecek kadarını al, fazlasını âhiret için hayra sarfet, Sıkıntıya düşecek ve başkasının sırtına yük olacak şekil de tembellik etme.''

''Ey oğlum!

Sakın kimseyi küçük görüp hakâret etme. Çünkü onun da senin de rabbimiz birdir.''

Lokman Hakim'in oğlu: ''Babacığım, insanda hangi haslet daha iyiydir?'' diye sorunca; ''Temiz, hâlis din.'' buyurdu. Eğer iki haslet olursa? ''Din ve mal'', üç haslet olursa? ''Din, mal ve hayâ.'' buyurdu. Dört haslet olursa? dedi. ''Din, mal, hayâ ve güzel ahlâk.'' buyurdu. Beş haslet saymak icâbederse diye sorunca; ''Din, mal, hayâ güzel huy ve cömertlik.'' buyurdu. Altı haslet sayarsak deyince; ''Eu oğlum! Allahü teâlâ her kime bu beş iyi hasleti verdiyse, o kimse mümin ve müttekidir. Allahü teâlâ katında veli ve sevgilidir. Şeytanın şerrinden uzaktır.'' buyurdu. Oğlu: ''Babacığım, insandan en kötü haslet hangisidir?'' dedi. ''Allahü teâlâyı inkârdır'' buyurdu. İki olursa dedi. ''İnkâr ve kibirdir.'' buyurdu. Üç olursa dedi. ''İnkâr, kibir ve şükür azlığı.'' buyurdu. Dört olursa dedi. ''İnkâr, kibir, şükür azlığı ve cimrilik.'' buyurdu. Beş olursa diye sorunca; ''İnkâr, kibir, şükür azlığı, cimrilik ve kötü ahlâk.'' buyurdu. Altı olursa deyince; ''Ey oğlum! Bu beş kötü hasletin bulunduğu kimse münâfıktır, şakidir ve Allahü teâlâdan uzaktır.'' buyurdu.

Hafs bin Ömer'den rivâyet edildi ki: Lokman Hakim, yanına bir hardal torbası koydu ve oğluna nasihat etmeye başladı. Her bir nasihatte bir hardal tânesini çıkardı. Nihâyet hardalları tükendi. Sonra da; Ey oğlum! Sana o kadar nasihat ettim ki, şâyet bu nasihatler bir dağa verilseydi, dağ yarılır, parça parça olurdu'' buyurdu. Oğlu da bu nasihatleri tuttu.

Hazreti Zülkarneyn



Peygamber veyâ veli.

Kur'ân-ı kerimde kıssası, doğuya ve batıya seferleri zükr edilmiştir. Asıl ismi İskender'dir. Doğuya ve batıya gittiği için İskender-i Zülkarneyn diye anılmıştır. Nûh aleyhisselâmın oğlu Yâfes'in soyundandır. Peygamber olup olmadığı açıkca bildirilmedi. Yemen'de yaşamış olan münzir iskender ile Aristo'nun talebesi olan Makedonyalı İskender'den daha önce yaşadı.

Sâlih bir zât olan Zülkarneyn aleyhisselâmı Allahü teâlâ yeryüzündeki insanlara emir ve yasaklarını tebliğ ile vazifelendirdi. Zülkarneyn aleyhisselâm Allahü teâlâ niyâzda bulunup; kendisine kuvvet vermesini, insanlar arasında hangi ilim ve adâletle hükmesini gerektiğinin bildirilmesini istedi.

Allahü teâlâ şöyle buyurdu:

''Sana verdiğim vazifeyi yapabilmen için kuvvet ihsân ederim. Göğsünü açarım. Herşeye gücün yetecek hâle gelirsin. Anlayışını açar, konuşmanı genişletirim, kulağını açarım, tâ uzaktakileri işitirsin. basiretini genişletirim, çok uzakları görür, herşey nüfûz edersin. Her şeyi sağlam yaparsın. İstediğin herşeyi ihsân ederim. Sana heybet veririm hiç kimse sana kötü gözle bakamaz. Ben sana yardım ederim. Hiç bir şey sana zarar vermez. seni kuvvetlendiririm. hiş bir şeye yenilmezsin. Kalbine kuvvet veririm hiçbir şeyden korkmazsın. Aydınlık ve karanlığı emrine verir, onları senin askerin yaparım. Aydınlık senin önünde yol gösterir, karanlık arkandan seni muhâfaza eder.''

Allahü teâlâ hazret-i Zülkarneyn'in emrine bulutları ve başka vâsıtaları verdi. Ona ilim ve kudret, insanlar üzerine tasarruf hâkimiyeti verdi. Ayrıca beyaz ve siyah olmak üzere iki sancak ihsân etti. Zifiri karanlık olan gecede beyaz sancağı açınca, ortalık aydınlığa gark olurdu. Gündüz harp ederken düşman askerinin karanlıkta kalmasını arzu ederse siyah sancağını açar, düşman tarafı zifiri karanlık, kendi tarafı aydınlık olur, böylece düşmana kısa zamanda gâlip gelirdi. Her sefere çıkışında önü aydınlık, arkası karanlık olurdu.

Çok geçmeden memleketi genişledi. Devleti güçlendi. Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bütün dünyâya yaymağı azmetti. Teyzesinin oğlu Hızır aleyhisselâmı kendisine vezir, ordusuna kumandan tâyin etti. Allahü teâlânın emriyle müminlerden meydana gelen ordusu ilk önce batıya yürüdü. Vardığı yerlerde kâfirleri hak dine dâvet etti. İnsanlara iyilik ve ihsânlarda bulundu. İnanmayanlarla harp etti. Batıda yerleşilmiş yerlerin sonuna vardı. Artık karalar bitmiş denizler başlamıştı. Oraya vardığı sırada orada bir kavim buldu. Bu kavim kâfir olup vahşi hayvan derisinden elbise giyerler, denizin dışarı attığı balık cinsinden şeyleri yiyerek geçinirlerdi. Zülkarneyn aleyhisselâm bu kavmi, güzel muâmelede bulunarak hak dine dâvet etti. Kavimden bir kısmı imânla şereflendi bir kısmı ise imân etmekten yüz çevirdi. Zülkarneyn aleyhisselâm inanmayanların üzerine yürüdü ve onları karanlıkta bıraktı .Onlar karanlıkta ne yapacaklarını bilemediler. Sonunda pişman olup tövbe ettiler ve Allahü teâlânın varlığına, birliğine inandılar.

Zülkarneyn aleyhisselâm müminlerden kurduğu ordusu ile uğradığı her yerdeki bütün insanları hak dine dâvet etti. Allahü teâlâya imân ve ibâdete çağırdı. İmân etmeyenler cezâlarını gördüler. Yaya olarak Mekke-i mükerremeye gitti ve haccetti. İbrâhim aleyhisselâmla görüşüp hayır duâsını aldı. Nasihatlerine kavuştu. Daha sonra doğuya yöneldi. Güneşin ilk ışıklarının vurduğu en uçtaki kara parçasına vardı. Zülkarneyn aleyhisselâm orada, yer altındaki manzenlerde yaşayan kavmi hak dine dâvet etti. Daha sonra kuzeye bir sefer yaptı. İki dağ arasına vardı. O iki dağın yakınında oturan kalabalık bir kavimle karşılaştı. O kavmi de hak dine dâvet etti. Kavmin pâdişâhı Zülkarneyn aleyhisselâmı iyilikle karşıladı ve hediyeler takdim etti. Bütün kavmiyle birlikte hak dini kabul etti. Zülkarneyn aleyhisselâmın iltifatlarına kavuştu. Ye'cüc ve Me'cüc adlı kavimlerin zararından şikâyette bulundu. Zülkarneyn aleyhisselâm o kavimle birlikte Ye'cüc ve Me'cüc'ün zararından korunmak için sed yaptılar.

Zülkarneyn aleyhisselâm bir seferi esnâsında hiçbir dünyâ malı ve serveti olmayan, rızıklarını sebzeden temin eden bir kavme rastladı. Ayrıca bu kavimde herkes kendi mezarını kazar, hergün mezarını temizler ve ibâdetlerini burada yaparlardı. Zülkarneyn aleyhisselâm o kavmin hükümdarıyla da görüştü. Hükümdar kendilerinin dünyâya önem vermediklerini, âhiretini hatırlamak için de ibâdetlerini mezarlarda yaptıklarını anlattı. Zülkarneyn aleyhisselâm Allahü teâlânın yardımıyla, doğu, batı ve kuzeydeki bütün ülkeleri feth edip, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını yayma vazifesini tamamladıktan sonra, askerine izin verdi. Kendisi Medine ile Şam arasında Dûmet-ül-Cendel denilen yerde insanlardan ayrıldı. Yanlız Allahü teâlâya ibâdet ve tâatle meşgul oldu. Vefât etmeden önce yakınlarına ''Ben vefât edince usûlüne uygun yıkayıp kefenleyin. Sonra tabuta koyun. Yanlız kollarım dışarda sarkık kalsın. Hazinelerimi de katırlara yükleyin'' diye vâsiyette bulundu. Söyledikleri aynen yapıldı. Az bir zaman sonra da vefât etti. Mekke'ye veya Mekke civârındaki Tehâme Dağlarında bir yere defn edildi. İskender-i Zülkarneyn böyle vâsiyet etmekle ''Arkamdan gelen ordular ile doğu ve batıya hâkim oldum. Hizmetçilerim emrimden çıkmadı. Dünyâyı baştan başa tuttum. Sayısız hazinelerim vardı. Fakat bütün bu dünyâ nimetleri kalıcı değildir. Gördüğünüz gibi mezâra eller boş gidiliyor. Dünyâ malı dünyâda kalıyor. Sizler âhirette de faydalı olacak işler yapın.'' demek istedi. Zülkarneyn aleyhisselâm beyaz-kırmızı benizli, orta boylu idi. Güzel ahlâk sâhibi, Hakka teslimiyeti tam, halkına karşı mütevâzi, alçak gönüllü ve adâler sâhibi idi.Gazâ ve cihâda çıkmakta, beldeleri tâmirdeçok gayretli idi. Dünyâ malına rağbet etmez, elinin emeği, alnının teri ile geçinirdi. Bunun için zenbil örer kendine, çoluk çocuğuna bu paradan harcar, artanını fakirlere sadaka verirdi. Ye'cüc ve Me'cüc kavminin zararlarına mâni olmak için sed yapmıştı. Sedi rivâyetlere göre Asya'nın doğusundaki mümin Türklerin ricâsı üzerine inşâ etmişti. İki dağ arasına taş ve demirden yapılmış olan bu sed bugünkü Çin seddinden başkadır. Kur'ân-ı kerimin Kehf sûresi :83-98. âyet-i kerimelerinde Zülkarneyn aleyhisselâmla ilgili haberler verilmektedir. Peygamber efendimiz, sallallahü aleyhi ve sellem de buyurdu ki:

İsmini duyduğunuz kimselerden yeryüzüne dört kişi mâlik oldu. İkisi mümin ikisi kâfir idi. Mümin olan ikisi Zülkarneyn ile Süleymân (as) idi. Kâfir olan ikisi de Nemrûd ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak yeryüzüne benim evlâdımdan biri yâni Mehdi mâlik olacaktır.

Herodot Cevdet'ten Ahiret

Böğürtlen



Cilt gençleştirici özelliği var. Böğürtlen hafıza kaybından, mesane taşlarına kadar pek çok hastalığa iyi geliyor. Mucizevi etkisi ise yapraklarında. Yaprakları kaynatılırsa, yaraları iyileştirmede eşsiz bir ilaç...

* Böğürtlen idrar söktürür.
* Ayaklardaki şişlikleri indirir.
* Yüksek tansiyonu düşürür
* Gözlerdeki zafiyeti giderir.
* Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur.
* Ağız, dil, diş eti ve bademcik giderir.
* Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser.
* Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirir, yanıkları iyileştirir.
* Kökü kaynatılıp, suyu içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür.

Çilek



Özellikle cilt için çok faydalı ve böbrek intihabına karşı çok etkili... Mucize etkisi ise diştaşlarına karşı...

* Çilek vücuda kuvvet verir.
* Kolesterolü düşürür ve damar tıkanıklığını önler.
* Aynı zamanda çok iyi bir antioksidan olan çilek bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansere karşı kuruyucudur.
* Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına çok faydalıdır. Bağırsak kurtlarını döker, idrar söktürür...
* Kanı temizler.
* Diş etlerini güçlendirir ve ağız kokusunu giderir.
* Sakinleştirici etkisi ile tansiyonu düşürür ve stresi azaltır.
* Ateşi düşürür. Romatizma ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir.
* Cildi nemlendirir, tazelik ve güzellik verir.

Bir tavsiye: Çileği ezerek püre haline getirin. Süt ile karıştırıp bunu cilt temizlemede ve cildi canlandırmada kullanabilirsiniz.

Dut



Demir açısından çok zengin, ödem çözücü, idrar söktürücü, bağırsak kurtlarını düşürücü etkisi var. Sadece dut meyvesinin değil yapraklarının da bu özelliği bulunuyor... Yaprakların bir diğer önemli özelliği ise kanamayı durdurması...

Beyaz dutun faydaları

* Vücuda kuvvet verir, kansızlığa iyi gelir.
* Ağız, bademcik ve boğaz iltihabı, diş eti hastalıkları ve öksürüğe karşı faydalıdır.
* Ateş düşürür.
* Karaciğeri kuvvetlendirir.
* Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım eder.
* Özellikle yemekle birlikte yenildiğinde hazmı kolaylaştırır.
* Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak kurtlarını düşürür. Mide ve bağırsakları rahatlatır.

Kara dutun faydaları

* Kara dut ise ağız ve boğaz iltihaplarında mucize etkiler gösterir
* Dut hangi şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan yapıcıdır.
* Kişinin kilo almasını sağlar ve iştah açar.

Bir tavsiye: 250 gram suya 7 gram dut yaprağı koyup kaynatın... Bu içildiğinde bağırsak kurtlarını döküyor.

Abdülkadir Geylani Hazretlerinin İstiharesi


Hz. Ömer'in Hayatı Dizi Oluyor

Katar ve Dubai dev bütçeli Hz. Ömer dizisine imza atıyor. Adaletin timsali Hz. Ömer (ra) dizisi önümüzdeki Ramazan 30 bölüm halinde yayımlanacak.



Dubai merkezli MBC grubu Perşembe günü, İslam’ın ikinci halifesi Hz. Ömer Bin Hattab hakkında bir TV dizisi çekmek için Katar’ın resmi medya grubu ile bir anlaşma imzaladı.

Hz Ömer hakkındaki bu TV dizisi önümüzdeki yıl Ramazan ayında yayına girecek. Dizinin 30 bölüm halinde yayımlanacağı bildirildi.

Dizi hakkındaki anlaşma MBC’nin Dubai’deki merkez ofisinde düzenlenen bir basın toplantası sırasında grub’un yönetim kurulu başkanı Velid el-İbrahim tarafından imzalandı.

Şeyh el-İbrahim, dizinin çoğunlukla Müslümanlar tarafından konuşulan dillere(Farsça, Urduca, Malayca, Türkçe vb.) çevrileceğini diğer diller içinde (İngilizce, Fransızca, İspanyolca vb.) alt yazılı olarak yayınlanacağını söyledi.

Şimdiye kadar çekilmiş en büyük tarihi dizi olacak bu proje için çok büyük miktarda bir bütçe ayrıldı.

Filmin danışmanları arasında Prof. Dr. Yusuf el-Karadavi, Prof. Dr. Selman el-Avde, Prof. Dr. Ali Sallabi ve Prof. Dr. Ekram Ziya el-Umeri gibi Müslüman alim ve düşünürler bulunuyor.

İbretlik Kazalar

Gıda A.Ş. Belgeseli

Kudret Narının Mucizevi Faydaları

İşte size mucize bir bitki daha. Asırlardır başta mide hastalıklarının tedavisinde kullanılan Kudret narının birbirinden önemli birçok faydası var.



Parçalı yapraklı, tırmanıcı, otsu, bir yıllık bir bitki olan Kudret narının meyvesi olgunlaşınca, birbirinden ayrılır. Sarı çiçekler açar, turuncu-sarı renkli meyveler verir. Anavatanı Hindistan’dır.

Kudret narı ile ilgili son araştırmalardan biri New York Üniversitesi tarafından yapıldı. Araştırmada uzun yıllar boyunca gastrit ve ülserin tedavisinde kullanılan kudret narında HIV virüsünün çoğalmasını engelleyen bir protein keşfedildi. Kudret narının diğer mucizevi faydaları şöyle:

Antibiyotik etkisi var

Kudret narının antibiyotik etkisi bulunuyor. İçeriğinde bulunan Lutein ve lycopene tümörün büyümesini engeller.

Ülsere iyi gelir

Mide ülserini tedavi eder.

Egzamayı iyileştirir

Egzama, sedef ve diğer cilt hastalıklarında faydalıdır.

Yaraları iyileştirir

Yaraların çabuk iyileşmesinde ve çabuk kapanmasında etkilidir.

Karaciğerin dostudur

Karaciğeri destekler.

Kan şekerini kontrolde tutar

Mide problemleri ve kan şekerinin kontrolü için yaygın olarak kullanılır.

Bağırsakları çalıştırır

Bağırsak tembelliğini giderir.

Hücreleri yeniler

Hücreleri yeniler.

Kabızlığı giderir

Ülser, gastrit, kolit ve kabızlık gibi sorunlara karşı kullanılır. 40 gün süreyle kür yapılması önerilir.

Şeker hastalığına karşı iyi gelir

Şeker hastalığına karşı iyi gelir. Kudret narından yapılan ekstrenin şeker hastalığına olumlu etkiler yaptığı tespit edildi. Araştırmaya göre Kudret narının içinde bulunan dört madde şekeri düzenliyor.

Nasıl kullanılır?

Taze kudret narı meyvesi olgunlaşınca ezilir ve balla karıştırılıp kullanılabilir. Sabahları aç karnına yenilir. Bu şekilde 41 gün kullanılır. Kudret narı bitkisinin kullanılan kısmı meyveleridir. Çekirdekleri zehirli olabileceğinden çekirdeklerinden temizlenerek kullanılması gerekir.

Zeytinyağı ile de hazırlanır

Kudret narı meyvesi zeytinyağı ile karıştırılarak da hazırlanabilir. Kullanıma hazır şekliyle, doğal ürün satan yerlerden temin edebilirsiniz.

Sabah akşam bir tatlı kaşığı

Sabah ve akşam yemek öncesi bir tatlı kaşığı alınır. 41 günlük kür olarak kullanılır.

Fizik Kanunlarını da Alt Üst Etti

Geçtiğimiz Mart ayında patlayan İzlanda'daki Eyjafjallajokull yanardağının sadece Avrupa'daki hava trafiğini felç etmediği aynı zamanda fizik kanunlarını da alt üst ettiği ortaya çıktı.



Alman araştırmacılar tarafından yapılan bir araştırmaya göre patlamadan sonra havaya saçılan partiküller fizik kanunlarına ters bir şekilde hareket etmiş.

Sofppedia.com isimli sitenin haberine göre uzun süreden beri volkanik patlamadan sonra yaşananları analiz etmekle uğraşan bir grup Alman bilim adamı, patlamadan sonra partiküllerin fizik kanunlarına göre gidebileceklerinden çok daha uzak noktalara ulaştığını açıkladı. Ünlü Leibzig Üniversitesi'nin Fizik Araştırma Enstitüsünde görev yapan bilim adamları küllerin Grönland'a kadar ulaştığını ifade ediyor.

Grönlad'ın İzlanda'dan yaklaşık olarak 2400 km uzakta olduğunun altını çizen araştırmacılar, bilinen fizik kanunlarına göre küllerin o kadar uzağa gitmesinin imkansız olduğunu ifade ediyor. Volkandan yükselen partiküllerin yarı çaplarının yaklaşık olarak 10 mikrometre olduğunu ifade eden araştırmacılar söz konusu hacim ve ağırlıklarıyla 2400 km boyunca havada kalmalarının imkansız olduğunu ifade etti. Hesaplamalara göre kül bulutlarının en fazla 800 kilometre uzağa gitmesi gerekiyordu.

Söz konusu araştırma iklim değişikliğiyle mücadelede oldukça önemli olduğu ifade ediliyor. Birçok bilim adamı hava partiküllerinin hareket kabiliyetlerinin hesaplanmasıyla iklim değişikliğiyle mücadelede kullanılacak ileriteknolojiyöntemlerinin önünün açılacağına inanıyor.

ABD Askeriydi Taliban Oldu



Haziran 2009’da Afganistan’daki Amerikan üssünden ayrılarak kayıplara karışan ve kaçırıldığı sanılan ABD askerinin Taliban saflarına katıldığı ortaya çıktı.

Taliban tarafından yapılan ve Afgan istihbaratı tarafından da doğrulanan açıklamaya göre Bergdahl, Taliban saflarına geçmesinin ardından Müslüman oldu ve şimdi de Taliban direnişçilerine bomba yapımı, adam kaçırma gibi eğitimler veriyor.

Amerikan askerinin Idaho’daki ailesi de şok içinde.

Oğullarının Taliban elinden kurtarılması için aylardır Beyaz Saray ve Pentagon nezdinde girişimlerde bulunan aile, er rütbesine sahip askerin Taliban’a katıldığına inanmayı da reddediyor.

Hekimlerin Motivasyonu Para ve Ticarete Yönelmiş

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu, ''Bugün ne yazık ki, para ve ticaret üzerine kurulmuş bir sağlık hizmeti içindeyiz'' dedi.



Bilaloğlu, sağlık sektöründe çalışan ile hasta arasında doğru ilişki kurulması gerektiğine de işaret ederek, şunları kaydetti:

''Bugün ne yazık ki, para ve ticaret üzerine kurulmuş bir sağlık hizmeti içindeyiz. Hekimlerin motivasyonu buna yönlendirilmiş durumda. Sağlık hizmetinin kalitesini insanlar artık tartışır durumdalar. Gözlerine takılan lenslerden, yapılan ameliyatın ne nitelikte olduğuna kadar tartışır durumdalar. Bunlar hekim olarak hiç arzu etmediğimiz durumlar. Biz, 'hekim hastanın sağlığını düşünerek bütün işlemleri yapar' diyoruz. Ama ne yazık ki, verdiğimiz hizmeti belirleyen çalışma koşullarından malzemeye kadar hepsi etkiliyor bunu. O nedenle piyasa koşullarındaki sağlık hizmetinin, hem sağlık hizmetini sunanlar, hem de alanlar için yararlı olmadığını düşünüyoruz.''

Mihrimah Sultan'ın Şifresi Çözüldü

Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1999'da meydana gelen Marmara Depremi'nde çökme tehlikesi geçiren Edirnekapı Mihrimah Sultan Camisi'ni Mimar Sinan'ın şifrelerini çözerek kurtardı.



Mimar Sinan'ın, temelinin yeraltı sularından olumsuz etkilenmemesi için yaptırdığı kuyuların kapatılmasının caminin sonunu hazırladığı ortaya çıktı. Restorasyon ve onarımla sağlamlaştırılan camide, 450 yıl önceki döneme dönüş yapıldı.

SIR, KUYULARDA

Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, Mihrimah Sultan Camisi'nin görkemli günlerine geri döndüğünü söyledi. 15 gün içerisinde caminin açılacağını açıklayan Beyazıt, restorasyon ve onarım çalışmalarında tam bir 'geçmişe bir yolculuk' yapılarak, mühendislik örneği sergilendiğini anlattı.

Mimar Sinan, 450 yıl önce camiyi inşa ederken, temellerin yeraltı sularından etkilenmemesi için kuyu kazdırıyor. Mimarlık dehası Sinan, yüksek kotta yapılan cami temellerinin ve zemininin sağlam kalabilmesi için bir miktar su ile temas etmesi gerektiğini düşünüyor. Bu sağlamak amacıyla da kuyuları yaptırıyor. Hayati önem taşıyan kuyuların ne kadar vazgeçilmez olduğunun anlaşılamaması caminin sonunu hazırlıyor. Zamanla şehir şebeke suyu da gerekçe oluşturdu ve kuyular kapatıldı. Caminin temellerinin arası bu nedenle balçıkla doldu. Restorasyon kapsamında, etrafındaki çelikten koruyucu dayanaklar kaldırıldı. Toplam 97 güçlendirme kuyusu açılarak, cami zemini stabil hale getirildi ve kayma engellendi. Cami bohçalanma yöntemiyle tamamen çevrildi ve temel sağlam duruma alındı. Mihrimah Sultan Camisi'nin 18 metre altından geçilerek, güçlendirme kuyuları birbirleriyle bağlı hale getirildi. Yetkililer, tarihi eserin gençlik dönemine döndüğünü söyledi.

TARİHÇESİ

Cami, Osmanlı mimarisinin klasik dönemi olarak adlandırılan 16. yüzyılda inşa edilmiş bir vakıf eseri. Dönemin üç padişahına mimarbaşılık yapmış olan ünlü mimar, Mimar Sinan tarafından yapıldı. Kanuni'nin kızı Mihrimah Sultan adına inşa edildi. 1562-1565 arasında inşa edilen caminin vakfiyesine göre, cami civarında 63 dükkânlı bir çarşı, bir ev ve bir bakkal bulunuyor.

Arap Dünyasının En Çok Reyting Alan Dizisi



Her sene Ramazan ayı girdiğinde Arap medyasında tartışma konusu olan bir dizi mutlaka oluyor. Bu sene, kültürel ve dini anlamda bu yeri Qa’qa bin Amr et-Temimi dizisi dolduruyor. Birçok sahabe rolünün canlandırıldığı bu dizi, dizi dünyasında önemli bir adım olarak görülüyor. Eleştirmenlerin kimileri dizinin senaryosunu İslami bulurken kimileri ise kesinlikle milliyetçi duyguların ağır bastığı görüşünde.

"İslamtoday ve Timeturk" siteleri, dizinin genel danışmanı Dr. Ali Sallabi ile yaptığı röportaj sayesinde dizi hakkında kültür camiası tarafından sorulan bir çok soruya cevaplar vermeye çalıştık. (Dr. Ali Sallabi'nin Ravza yayınları tarafından Türkçe'ye kazandırılmış birçok tarihi eseri bulunuyor.)

Son zamanların ses getiren dizisi Qa’qa bin Amr… Dr. Ali Sallabi’nin bu diziyle ne alakası var?

Aslında ben tarihi, fikri ve kültürel anlamda senaryoya danışmanlık yapan ekipteydim. Yönetmen ve yapımcı şirket ile bağlantılı olan ise dizinin danışmanı Faysal bin Casim. Ben olayın tarihi boyutuyla ilgiliyim. Büyük ölçüde İslami, doğru bir bakış açısı yakalamaya, gerçeğe en yakın haliyle sizlere sunmaya çalıştık. Bu konuda arkadaşlarla yardımlaştık. Ve senaryo tamamlandı. Daha sonra bazı alimlere değerlendirme yapmaları için gönderildi. Başta tarih profesörü Ekrem Ziya el-Umeri olmak üzere Selman el-Avde, Dr. Yusuf el-Karadavi, Dr. Ahmed er-Reysuni. Ben tarihi bakış açısı ve olayın fikri yönünde katıldım. Özellikle kitaplarım bu dizinin ana kaynaklarından birini oluşturuyor.

Qa’qa bin Amr’ı(ra)seçmenizin sebebi nedir? Mesela, niçin halifelerden biri seçilmedi?

Bir kere Hz. Qa’qa’nın diğer büyük komutanlardan aşağı kalır yanı yok. Önemli bir özelliği peygamber efendimizin, Hz. Ebu Bekir’in, Hz. Ömer’in, Hz. Osman’ın, Hz. Ali ve oğlu Hasan’ın zamanlarında yaşamış olmasıdır. Kadisiyye, Yermuk gibi savaşlara da katılmıştır. Hz. Ali ile beraber Cemel Vaka’sında da bulunmuştur. Bariz bir şahsiyet, yapılan fetihlerin büyük ve önemli komutanlarından biri, Halid bin Velid’in sıfatlarını taşıyor. Her ne kadar fazilet olarak baktığımızda Hz. Sa’d’ın ondan daha üstün olsa da, bir savaşçı olarak Hz. Sa’d’ın sıfatlarını taşıyor. Hz. Qa’qa’ın şahsiyetine baktığımızda fedailik, cesaret, askeri donanım, İslam akidesine bağlılık ve çok önemli bir özellik olan cüretkârlık görüyoruz. Merkezi bir şahsiyet. Savaş yeteneği ile dikkate değer bir şahsiyet. Bu da tarihi dizilere aksiyon katıyor. Tabii bu projeler sadece Hz. Qa’qa ile sınırlı değil, ilerleyen zamanlarda Halid bin Velid, Sa’d bin Ebi vakkas ve İslam halifelerinin hayatları da çekilecek Allah’ın izniyle.

Bu tarz tarihi diziler için belli bir plan var mı?

Her zaman bu alanla alakadar insanlarla görüşüyoruz, dizilerin devam etmesi için. Tarihi dizilerle ilgilenen insanlarla, yönetmenlerle, medya şirketleri veya kanallarla bağlantısı olan herkesle. Ve inşallah önümüzdeki dönemlerde dinimizi, medeniyetimizi, tarihimizi doğru bir bakış açısıyla ele alan, İslam’ı temsil eden, kültürel ve fikri olarak temiz, bu ümmetin medeniyet yönünü ortaya koyan, bu ümmetin eseri olan prensipleri ve değerlerin önemini vurgulayan evrensel çalışmalar yapmak istiyoruz. Çünkü bildiğiniz gibi bu tarihi diziler artık insanların tarihi bilgiler edindikleri önemli eğitim araçlarından. Bu yüzden en ince eleyip sık dokuyor, nezih fikirler sunmaya gayret ediyoruz. Senaryoları uzmanlar ve âlimlerden oluşan bir ekip kontrol ediyor. Bu harika bir şey. Gelecekte, bizi tanımaları için diğer milletlere, halklara sunulabilir, hatta Allah’a ve dinine davet aracı olabilir.

Ali Bey, sahabe rollerinin canlandırılması ve dizinin çekimi konusunda fıkhî bir sıkıntı doğacağından kaygılanmıyor musunuz?

Sahabe rollerinin oynanması çok eski bir mesele. Uzun süredir tartışılıyor. Fakat ictihadî bir konu. Maslahata bakılmalı, kurallar gözetilip gözetilmiyor mu bakılmalı, gerek tarihi gerek şer’i kurallar. Fakihler ve ulemadan oluşan bir grup da bu işin içindeydi ve Allah’a davet araçlarında biri olması hasebiyle bu tarz tarihi dizilerin desteklenmesi yönünde fetva verdiler. Ama tabii peygamber efendimiz(sav) ve eşleri istisna. Fakat halifelerin rollerinin canlandırılmasında, menfaatler göz önünde bulundurularak, bir mahzur yoktur. Özellikle eğer senaryo tarihi ve şer’i bir süzgeçten geçtiyse, uzmanların danışmanlığında yazılıyorsa.

Hz. Qa’qa’nın şahsiyetinin işlenmesi Ehli sünnet ile Şia arasında bir tartışma çıkarabilir mi?

Hayır, dizi hiçbir tartışmaya yol açmayacak kadar uzaktır grup çatışmalarından. Zaten o zamanlar Şia ve Ehli sünnet arasında bir anlaşmazlık da yoktu. Dizi sakin bir şekilde gösterime girdi. Tarihi gerçeklere ve İslami perspektife de uygun. Bu tarz iddiaların ve yalanların aslı yoktur. Meyve veren ağaç taşlanır. İşimizi beğenmeyenler tepkilerini böyle şeyler yayarak koyuyorlar. Gayet doğal.

Bazıları Qa’qa’nın hayali bir şahsiyet olduğunu düşünüyor. Ne diyorsunuz?

Anlamıyorum... İbn-i Kesir, Taberi, İbn-i Abdi’l-Berr gibi Hz. Qa’qa’nın fetihlerinden ve yaptıklarından bahseden büyük İslam alimlerinden daha mı iyi biliyorlar?! İtibar edilen hiçbir âlim böyle bir şey söylememiştir.

Ali Bey, Hz. Qa’qa’yı seçmenizin İslami olmasından ziyade milliyetçi bir sebebi olabilir mi?

Konu zaten kendisini ortaya koyuyor. İslam kültürünü, halifeleri sahneye koyuyor. Her ne kadar dizi, tarihi gerçeklerin isbatı, nezih bir fikir sunma, prensip ve değerlere yoğunlaşma gayreti içinde, her türlü ırkçı ya da dini tartışmadan uzak, İslam’ın ruhunu sunmaya çalışsa da Halifelerin dönemi birçok konu ve değerde örnek alınması gereken bir dönemdir. Peygamber efendimiz (sav) diyor ki: “Size sünnetimi ve doğruya götüren Râşid Halifelerin yolunu, sünnetini tavsiye ederim Ona azı dişlerinizle ısırırcasına sarılın!”

Dizinin yayınlanmasının üzerinden günler geçti. Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Tepkiler çok olumlu. Bazıları özel olarak gelip bana dizinin fikri, kültürel, tarihi bakımdan Çağrı filminden daha yararlı olduğunu söyledi. Diğerleri, bazı kitaplarda bulunan yalan rivayetlerin, yanlış algıların düzeltildiğini, başkaları ise, özel ve öne çıkan bir proje olduğunu söylediler. Açıkçası biri, dizinin Mısır’da tarihi diziler içinde izlenme oranı en yüksek dizi olduğunu söyledi. Yine bazı dindarlar ailece izlenebilecek bir dizi olduğunu söylediler. Her kim bu projede çalışıyorsa Allah çabalarını gayretlerini kabul etsin.

Bize Nasıl Kıydınız?

Sahibini Arayan Madalya

Sürgün

Minyeli Abdullah 1



Oyuncular : Perihan Savaş , Berhan Şimsek , Nazan Saatçi , Lütfü Seyfullah , Haluk Kurdoğlu , Can Özsobay
Yönetmen : Yücel Çakmaklı
Yapım Yılı : 1990
Konu : Filmde olaylar Mısır'da geçmekte. Kral Faruk dönemi baskı ve zulmün hakim olduğu yıllardır. Abdullah idealistliği doğrultusunda çalışmalar yapmaktadır. Bir sohbet bahanesiyle tutuklanan Abdullah gizli cemiyet kurma ve devlete ihanet suçundan yargılanarak idamı talep edilmektedir. Tüm bu yaşanan sıkıntıların yanında eşine de çevrenin yoğun baskısı vardır ve eşi bir müddet sonra Abdullah'tan ayrılmak zorunda kalır.

http://rapidshare.com/files/7455793/minyeli_abdullah.part01.rar
http://rapidshare.com/files/7462311/minyeli_abdullah.part02.rar
http://rapidshare.com/files/7469088/minyeli_abdullah.part03.rar
http://rapidshare.com/files/7473832/minyeli_abdullah.part04.rar
http://rapidshare.com/files/7479590/minyeli_abdullah.part05.rar
http://rapidshare.com/files/7491167/minyeli_abdullah.part06.rar
http://rapidshare.com/files/7496466/minyeli_abdullah.part07.rar
http://rapidshare.com/files/7501487/minyeli_abdullah.part08.rar
http://rapidshare.com/files/7506783/minyeli_abdullah.part09.rar
http://rapidshare.com/files/7612604/minyeli_abdullah.part10.rar
http://rapidshare.com/files/7618138/minyeli_abdullah.part11.rar
http://rapidshare.com/files/7619409/minyeli_abdullah.part12.rar

Şifre :emraah4

El Emin



http://hotfile.com/dl/39866533/66356e1/EL-EMN_VCD.rar.html

Old Man And The Sea

1880'den Beri Böylesi Görülmedi

Küresel iklim değişikliği nedeniyle sıcaklık artışının rekor düzeye ulaştığını belirten Prof. İncecik, "1880'den bu yana yapılan ölçümlere göre 2010 en sıcak yıl oldu" dedi.



Türkiye'yi kasıp kavuran sıcaklıklar güney, iç ve doğu kesimlerde mevsim normallerinin 6 ile 8 derece üzerinde seyretmeye devam edecek. 2010 yılının 1880'den bu yana ölçülen en sıcak yıl olduğunu vurgulayan uzmanlar, sadece sıcaklık artışının değil yağış artışının ve hava basınçlarındaki durağanlıkların da felaketlere yol açtığının altını çiziyor. Rusya'daki yangına uzun süre durağan kalan yüksek basıncın sebep olduğunu söyleyen uzmanlar "Tek bir sebep yok ama öncelikli neden küresel iklim değişikliği" diyor.

YÜKSEK SICAKLIK ETKİSİNİ SÜRDÜRDÜ

Türkiye kavurucu sıcaklıklarla boğuşmaya bu hafta da devam edecek. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün son verilerine göre sıcaklıkları güney, iç ve doğu kesimlerde mevsim normallerinin 6 ile 8 derece üzerinde seyretmesi bekleniyor. Rize, Artvin, Kars, Ardahan, Van ve Hakkâri çevrelerinde kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış geçişlerinin görüleceği tahmin edilirken rüzgârın genellikle kuzey, kuzeybatı, Akdeniz kıyıları ile zamanla Güney ve İç Ege'de batı ve güneybatı yönlerinden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. Sıcak havanın oluşturabileceği olumsuzluklara karşı uyaran uzmanlar, özellikle güneş çarpmasına karşı önlem alınması gerektiğini vurguluyor.

1880'DEN BERİ EN SICAK MEVSİM

Sıcaklık artışının rekor seviyeye ulaştığını belirten İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin İncecik, 2010 yılının, ilk altı ayında ölçülen verilere göre 130 yılın en sıcak yılı olduğunu vurguluyor. "1880 yılından bu yana yapılan ölçümlere göre 2010 yılı şimdiden en sıcak yıl oldu" diyen İncecik " Sadece sıcaklık artışı değil yağışlardaki artışlar da dikkat çekici. Meteorolojik olayları tek bir nedenle açıklayamayız ancak küresel iklim değişikliğinin bu olaylarda faktörünün büyük olduğunu bilmek gerekir" diye konuşuyor. İncecik, Hükümetlerarası İklim Değişimi Paneli'nin 4'üncü değerlendirme raporuna göre son yüzyılda küresel ortalama hava sıcaklığı 0.74 derece arttığını belirtirken "Örneğin küresel olarak hem kara hem de okyanus yüzey sıcaklıkları göz önüne alındığında mayıs 2010, 20'nci yüzyılın ortalama değerinin 0.69 derece üzerinde meydana gelmiş ve 1880'den bu yana en sıcak mayıs olarak belirlenmiştir" diye konuşuyor. Çin'deki sel felaketinin de Rusya'daki orman yangınının da meteorolojik nedenlere bağlı olduğunu vurgulayan İncecik, Rusya'daki yangınların ana nedenlerinden birinin bölgeyi uzun süredir etkisi altına alan durağan yüksek basınç olduğunu savunuyor. "2003'te Güney Fransa'da da aynı şey olmuştu" hatırlatması yapan İncecik "Hem orman yangını meydana geldi hem de ısı dalgaları ve şoklarla binlerce insanın hayatını kaybettiğine inanılıyor" diyor.

BİTKİ ÖRTÜSÜNÜ KURUTUYOR

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Mikdat Kadıoğlu da bu olayı "durağan hava" adıyla tanımlıyor, "Rusya üzerinde yüksek basınç durağan kaldı ve bölgeyi yüksek sıcaklıklar etkisi altına aldı"diyen Kadıoğlu bu sıcaklıkların bitki örtüsünü kuruttuğunu ve yangınlar için uygun zemin hazırladığını vurguluyor." İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen de "Bu kadar büyük bir yangın bölgedeki sıcaklığa küçük de olsa etkide bulunabilir ama bu artışın etkisi kısıtlıdır" dedi.

SICAĞA RAYLAR DAYANMIYOR

Türkiye'de etkili olan sıcak hava, demiryollarında bozulmalara da yol açıyor, tren seferleri hatlar kontrol edildikten sonra yapılıyor. TCDD 6. Bölge Müdürü Hasan Tahsin Köprülü, aşırı sıcaktan kaynaklanan genleşmenin raylarda bozulmalara yol açtığını, bunun da trenlerin raydan çıkmasına neden olduğunu söyledi. Köprülü, tren seferlerinin kazasız sürdürülebilmesi için önlemler aldıklarını, yaya ve mekanize ekiplerin tren yola çıkmadan önce rayları kontrol ettiğini belirtti. Öte yandan Kırıkkale'de engelli, hamile ve kronik hastalığı bulunan kamu görevlilerinin aşırı sıcaklar nedeniyle 4 gün idari izinli sayılacağı öğrenildi. Kırıkkale Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, il genelinde çalışan, hamile ve engelli kamu görevlileri 5-6-7-9 Ağustos tarihlerinde idari izinli sayılacak.

İSTANBUL'DA YAĞMUR MOLASI

Tüm bölgelerde bunaltıcı sıcaklar devam ederken İstanbul'da bugün kapanan hava vatandaşlar için umut oldu. Serinliği gören İstanbullular rahat bir nefes aldı.

Ashab-ı Kehf



http://rapidshare.com/files/87260649/ashabikehf-01.wmv
http://rapidshare.com/files/87263448/ashabikehf-02.wmv
http://rapidshare.com/files/87266281/ashabikehf-03.wmv
http://rapidshare.com/files/87269908/ashabikehf-04.wmv
http://rapidshare.com/files/87274094/ashabikehf-05.wmv
http://rapidshare.com/files/87277954/ashabikehf-06.wmv
http://rapidshare.com/files/87281311/ashabikehf-07.wmv
http://rapidshare.com/files/87285096/ashabikehf-08.wmv
http://rapidshare.com/files/87289156/ashabikehf-09.wmv
http://rapidshare.com/files/87292798/ashabikehf-10.wmv
http://rapidshare.com/files/87296550/ashabikehf-11.wmv
http://rapidshare.com/files/87299941/ashabikehf-12.wmv
http://rapidshare.com/files/87303319/ashabikehf-13.wmv
http://rapidshare.com/files/87306049/ashabikehf-14.wmv

Holy Mysteries - Secret Of Kaaba



ENGLISH | DOCUMENTARY | AVI | 640X480 | 252 MB | ZIP

"This movie, of which 10-minute-trailer is sufficient to lead audience to scrutinize on Islam and even influence decisions of non-Muslims to convert into Islam, once completed, is anticipated to be forwarded to 1 billion mail addresses, advertised on hundreds of thousands web pages, featured on TV and in festivals throughout the world; distributed on millions of DVDs in the Western capitals and all the revenue obtained be channelled in this respect."



Download Link:

http://hotfile.com/dl/58068156/2548e47/Holy_Mysteries_-_Secret_Of_Kaaba.zip.html

Keloğlan





TÜRKÇE | 39 BÖLÜM | TVRIP | WMV | 320X240

http://rapidshare.com/files/242151598/Kelo_lan_Boeluem.01.wmv
http://rapidshare.com/files/242154138/Kelo_lan_Boeluem.02.wmv
http://rapidshare.com/files/242155682/Kelo_lan_Boeluem.03.wmv
http://rapidshare.com/files/242157162/Kelo_lan_Boeluem.04.wmv
http://rapidshare.com/files/242158784/Kelo_lan_Boeluem.05.wmv
http://rapidshare.com/files/242160380/Kelo_lan_Boeluem.06.wmv
http://rapidshare.com/files/242162026/Kelo_lan_Boeluem.07.wmv
http://rapidshare.com/files/242163405/Kelo_lan_Boeluem.08.wmv
http://rapidshare.com/files/242164810/Kelo_lan_Boeluem.09.wmv
http://rapidshare.com/files/242166167/Kelo_lan_Boeluem.10.wmv
http://rapidshare.com/files/242167871/Kelo_lan_Boeluem.11.wmv
http://rapidshare.com/files/242169704/Kelo_lan_Boeluem.12.wmv
http://rapidshare.com/files/242171512/Kelo_lan_Boeluem.13.wmv
http://rapidshare.com/files/242173396/Kelo_lan_Boeluem.14.wmv
http://rapidshare.com/files/242175115/Kelo_lan_Boeluem.15.wmv
http://rapidshare.com/files/242176840/Kelo_lan_Boeluem.16.wmv
http://rapidshare.com/files/242178526/Kelo_lan_Boeluem.17.wmv
http://rapidshare.com/files/242180080/Kelo_lan_Boeluem.18.wmv
http://rapidshare.com/files/242181463/Kelo_lan_Boeluem.19.wmv
http://rapidshare.com/files/242182770/Kelo_lan_Boeluem.20.wmv
http://rapidshare.com/files/242184279/Kelo_lan_Boeluem.21.wmv
http://rapidshare.com/files/242185583/Kelo_lan_Boeluem.22.wmv
http://rapidshare.com/files/242186823/Kelo_lan_Boeluem.23.wmv
http://rapidshare.com/files/242188400/Kelo_lan_Boeluem.24.wmv
http://rapidshare.com/files/242190286/Kelo_lan_Boeluem.25.wmv
http://rapidshare.com/files/242192032/Kelo_lan_Boeluem.26.wmv
http://rapidshare.com/files/242193688/Kelo_lan_Boeluem.27.wmv
http://rapidshare.com/files/242195265/Kelo_lan_Boeluem.28.wmv
http://rapidshare.com/files/242196669/Kelo_lan_Boeluem.29.wmv
http://rapidshare.com/files/242198583/Kelo_lan_Boeluem.30.wmv
http://rapidshare.com/files/242201710/Kelo_lan_Boeluem.31.wmv
http://rapidshare.com/files/242204755/Kelo_lan_Boeluem.32.wmv
http://rapidshare.com/files/242210504/Kelo_lan_Boeluem.33.wmv
http://rapidshare.com/files/242212909/Kelo_lan_Boeluem.34.wmv
http://rapidshare.com/files/242215587/Kelo_lan_Boeluem.35.wmv
http://rapidshare.com/files/242218532/Kelo_lan_Boeluem.36.wmv
http://rapidshare.com/files/242220500/Kelo_lan_Boeluem.37.wmv
http://rapidshare.com/files/242222311/Kelo_lan_Boeluem.38.wmv
http://rapidshare.com/files/242224914/Kelo_lan_Boeluem.39.wmv

Gıdalar Zehir Saçıyor

Yağ, bal ve pekmezin içeriğinin değiştirildiği, pul biberin zirai ilaçlar nedeniyle zehre dönüştüğü ortaya çıktı. Kırmızı ete, domuz, at ve eşek etinin karıştırıldığı belirlendi. Bebek mamalarında kurşun bulundu.



Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2009 yılı gıda denetim programlarına ilişkin sonuçları açıkladı. Verilere göre, bakanlık, ''içerik'' ve ''etiket'' denetimi olarak iki ayrı kategoride denetim programı yürütürken, etiket denetimlerindeki olumsuz örneklerin oranının çok düşük kaldığı, içerik denetimlerinde ise olumsuz örneklerin kanatlı eti, bal ve pekmezde yoğunlaştığı belirlendi. AB kriterleri de dikkate alınarak yürütülen gıda denetim faaliyetleri programları konusunda geçen yıl 22 bin 172 gıda analizinde içerik denetimi yapıldı.

Bunların yüzde 94,72'sinde analiz sonuçları mevzuata uygun çıktı. Ancak, bin 171 gıda örneğinde analiz sonuçlara mevzuata uygun çıkmadı. Süt ve süt ürünleri, kırmızı et ve unlu mamuller denetiminde olumsuz örnek oranı ortalamanın altında kalırken kanatlı et, pekmez, bal, kuru meyveler, bitkisel yağlar, şekerli mamullerdeki denetim sonuçlarındaki olumsuz sonuç oranı oldukça yüksek çıktı. Ekmek örneklerinin büyük bölümü mikrobiyolojik kriterler yönünden uygun. Analiz edilen 309 ekmek örneğinden 5'inde mikrobiyolojik yönden olumsuzluk tespit edildi.

Bakanlık geçen yıl, 660 beyaz peynir örneğinde mikrobiyolojik kriterler yönünden denetim yaptı. Analizler sonucunda, 24 peynir örneğindeki mikrobiyolojik değerlerin mevzuata uygun olmadığı belirlendi. Analiz sonuçlarına göre, 284 yöresel peynir örneğinden 5'inde (yüzde 1,76) mikrobiyolojik açıdan uyumsuzluk belirlendi. Sade, meyveli veya çeşnili dondurma veya sütlü buzda 380 örnekte mikrobiyolojik analiz yapılırken 17 örnek olumsuz çıktı. Sade yoğurtta taklide yönelik 893 örnek üzerinde yapılan analiz sonucunda, 27 örnekte olumsuzluk saptandı. Analiz edilen 757 süt ürünlerinin 37'sinde (yüzde 4,89) taklit ve tağşiş yapıldığı, süt yağı yerine bitkisel yağ katıldığı belirlendi.

ETTEKİ ÜRKÜTEN TEHDİT

Kırmızı et ve et ürünlerinde domuz, at ve eşek etinin katılıp katılmadığını belirlemek için 462 örnek analiz edildi. Bunların yüzde 0,65'i olumsuz çıktı. Ancak, kırmızı et ürünlerine kanatlı eti katılıp katılmadığını belirlemek amacıyla yapılan denetimlerde olumsuzluk oranı yüzde 3,20 olarak belirlendi. 406 kırmızı et ürününden 13'üne kanatlı eti katıldığı tespit edildi. Tavuk, hindi, bıldırcın veya devekuşu etinde mikrobiyolojik kriterler yönünden yapılan analizlerde, olumsuzluk oranının yüzde 17,98 ile oldukça yüksek olduğu belirlendi.

BAL VE PEKMEZDE OYUN

Bakanlık, geçen yıl analiz ettiği 914 bal örneğinin 153'ünde, 265 pekmez örneğinin 90'ında taklit ve tağşiş yapıldığını belirledi. Analiz edilen ürünlerin balda yüzde 16,74'ü, pekmezde ise yüzde 33,76'sı sahte çıktı. Şeker veya şekerlemelerde boya miktarı tayini amacıyla analiz edilen 312 örnekten 22'sinde limitlerin üzerinde boya belirlenirken olumsuz örnek oranı yüzde 7,05 olarak hesaplandı.

KURU KAYISIDA ZEHİR

Kuru meyvelerde aflatoksin tespiti amacıyla yapılan denetimlerde, kırmızı toz ve pul biber ile incir ezmesinde aflatoksin açısından önemli sorun yaşandığı belirlendi. İncelenen 583 fındık örneğinden sadece 6'sında (yüzde 1,03) limitin üzerinde aflatoksin saptanırken, 168 fındık ezmesi örneğinin hiç birinde limitin üzerinde aflatoksine rastlanmadı. Analiz edilen 517 kuru kayısı örneğinin 70'inde (yüzde 13,54) limitin üzerinde kükürtdioksit ortaya çıktı. İncir ezmesi örneklerinin yüzde 17,39'unda aşırı miktarda aflatoksin saptanması dikkati çekti. Antepfıstığında aflatoksinli örnek oranı yüzde 5,23 olarak belirlendi. Yerfıstığında analiz edilen 525 örnekten 33'ünde limitin üzerinde aflatoksin çıktı.

AFLATOKSİNLİ PUL BİBER

Lokum ve helva örneklerinde aflatoksinli örnek oranı yüzde 2'nin altında kalırken, analiz edilen ballı çerez örneklerinin yüzde 21,62'sinde yüksek alfatoksin belirlendi. Alınan 207 lokum örneğinden 4'ü, 210 helva örneğinden 4'ünde ve 148 ballı çerez örneğinden 32'sinde limitlerin üzerinde aflatoksin olduğu ortaya çıktı. Bakanlık, analiz ettiği 413 toz-pul biber örneğinden 61'inde (yüzde 14,77) limitlerin üzerinde aflatoksin buldu. Geçen yıl, analiz edilen 493 kırmızı toz-pul biber örneğinden 7'sinde kanserojen olduğu bilinen Sudan boyası bulundu.

SOFRADAKİ YAĞ DEĞİL BAŞKA BİR ŞEY

Geçen yıl, sıvı yağlarda taklit ve tağşişin tespitine yönelik 521 zeytinyağı örneğinde yapılan analiz sonucunda 13, 175 ayçiçeği yağı örneğinde 14, 160 mısır yağı örneğinde ise 2 olumsuz sonuç tespit edildi. Örneklere göre taklit oranı, mısıryağında yüzde 1,25, zeytinyağında yüzde 2,50 olurken ayçiçeği yağında yüzde 8 düzeyinde tespit edildi. Margarinlerde benzoik ve sorbik asit aranması için yapılan denetimlerde örneklerin yüzde 99,6'sı mevzuata uygun bulundu.

BEBEK MAMASINDA KURŞUN

Zirai ilaç kalıntısı denetimleri korkuttu. 2 bin 262 bitkisel üründe yapılan kalıntı analizinde, 155 üründe limitlerin üzerinde pestisit belirlendi. Bin 311 hazır yemek örneğinde yapılan analizlerde, örneklerin yüzde 4,42'si mikrobiyolojik kriterlere uygun çıkmadı. Analiz edilen 122 bebek mamasından 3'ünde kurşun çıktı. Olumsuzluk oranı yüzde 2,46 olarak hesaplandı. Taze ıspanakta yüzde 2.40 oranında nitrat kalıntısı belirlendi. 2 bin 401 tuz örneğinden 94'ünde iyot oranının mevzuata uygun olmadığı anlaşıldı. Alkollü içki denetim programı kapsamında yapılan denetimlerde 599 rakı, viski, votka örneğinden 3'ünde metil alkol olduğu belirlendi.

ETİKETTE SORUN YOK

Gıda ürünlerinin etiketlenmesine ilişkin yaptığı denetimlerde, üreticilerin etiketlemeye ilişkin mevzuata hemen hemen tam uyum sağladığı belirlendi. Bakanlık, 36 bin 718 gıda örneği üzerinde etiket denetimi yaparken, sadece 102 örneğin etiketlenmesinin mevzuata uygun olmadığı tespit edildi. Etiketlemede mevzuata uyum yüzde 99,72 çıktı. Etiketlemede en yüksek uyumsuzluk oranı yüzde 0,98 ile süt ve süt ürünlerinde görüldü. Bitkisel çaylar ve enerji içecekleri etiketlerinin ise mevzuata tam uygun çıktı.

DENETİMLER İŞE YARIYOR

Bakanlık tarafından 2008'de yapılan gıda denetim sonuçlarına göre, geçen yılki denetimlerde olumsuz örnek ortalaması düştü. Bakanlığın 2008'de 19 bin 714 gıda örneği üzerinde yaptığı denetimlerde 18 bin 505 örnek mevzuata uygun bulundu. Bin 208 örneğin de mevzuata uygun olmadığı belirlenmişti. Geçen yıl yüzde 5,28 olan gıda denetimlerinde olumsuz örnek oranı, 2008'de yüzde 6,13 düzeyindeydi. Geçen yıl yüzde 0,28 olan gıda maddelerinin etiketlerinde genel etiketleme ve beslenme yönünden etiketleme kurallarına uygunluk açısından yapılan denetimlerde olumsuz örnek oranı, 2008'de yüzde 0,46 olarak belirlenmişti. Ancak, zirai ilaç kalıntısı denetimlerinde 2008'de yüzde 4,14 olan olumsuz örnek oranının 2009'da yüzde 6,85'e çıktığı belirlendi. Diğer taraftan, süt ve süt ürünleri grubundaki mikrobiyolojik analizlerde, olumsuz örnek oranının yüzde 5-20'lerden yüzde 1,5-4,9'lara, pekmezdeki olumsuz örnek oranının da yüzde 52,62'lerden yüzde 33,96'ya düşmesi dikkat çekti.

BİN 582 FİRMA HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Bakanlık, geçen yıl 92 bin 718'i gıda üretim yeri, 163 bin 382'si gıda satış yeri, 94 bin 355'i toplu tüketim yerinde olmak üzere toplam 350 bin 455 denetim gerçekleştirdi. Denetimler sonucunda, 8 bin 361 adet idari para cezası uygulanırken bin 582 firma veya kişi hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Önceki yıl, 340 bin 874 denetim sonrası 6 bin 958 adet idari para cezası uygulanmış, 905 firma veya kişi hakkında suç duyurusu yapılmıştı.

Sonra Rahatım Ohh!


İngiliz Bakan: 'Çarşaf Özgürlüktür'

Avrupa'da çarşafın yasaklanması tartışılırken; İngiliz bir bakan burkanın da bir özgürlük olduğunu ve kadının gücünü sembolize ettiğini savundu.



Başta Fransa olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde çarşafın yasaklanması yönünde tartışmalar sürerken, İngiltere'den şaşırtıcı bir çıkış geldi.

Muhafazakâr Parti'nin çevre bakanı Caroline Spelman, çarşaf giymenin bir özgürlük olduğunu ve çarşafın kadının gücünü sembolize ettiğini savundu.

Çarşafın kamusal alanda giyilmesinin yasaklanmasına karşı çıkan bakan, çarşaf giyen kadınların daha güçlü olduklarını savundu.

BİR KADININ NEDEN ÇARŞAF GİYEBİLECEĞİNİ ANLIYORUM

Spelman şöyle konuştu:

“Bu ülkede yaşayan bir kadın olarak, ne giyip ne giyemeyeceğimin bana söylenmesini istemiyorum. Ben Afganistan’a gittim ve bir kadının neden çarşaf giymek isteyebileceğini sanırım artık daha iyi anlıyorum.

Bu onların kültürünün bir parçası. Onların dışarı çıkarken çarşaf giymek istediklerini kabul etmek, anlayış göstermenin bir gereğidir.

Burası özgür bir ülke, biz insanların özgürlüklerine önem veririz. Bir kadın için de her sabah kalktığında ne giyeceğine karar verebilmek onu gücünü gösterir.”

YASAK İNGİLTERE'YE YAKIŞMAZ

Spelman’ın meslektaşı, Göçmenlerden Sorumlu Devlet Bakanı Damian Green de, çarşafın yasaklanmasına karşı çıkmıştı. Green, “çarşaf baskının sembolüdür” şeklindeki eleştirilere, "Bir yasak İngiltere’ye yakışmaz. Hoşgörülü ve saygılı toplum yapısına ters düşebilir." diye cevap vermişti.

Göçmen bakanı Green ise Fransa’ya atıfta bulunarak, "Bazı çevreler Fransa’daki çarşaf yasağının oradaki göçmenleri İngiltere’ye yönlendireceğini söylüyorlar, buna katılmıyorum. Fransa agresif bir şekilde laikliği savunuyor. Onlar çarşafı yasaklayabilir, okullarda haç işareti bulunmasını yasaklayabilir. İngiltere’de ise dini okulların bulunduğunu hepimiz biliyoruz" şeklinde konuştu.

HALK ÇARŞAFA KARŞI

Ancak son yapılan bir ankete göre, halkın yüzde 67’si yüzü kapatan peçelerin giyilmesine karşı ve bu tarz çarşafların yasaklanması gerektiğini düşünüyor.

Son olarak Fransa, geçtiğimiz günlerde çarşafı yasaklayan yasayı meclis Genel Kurulu'nda onayladı. Belçika ve İspanya’da da benzer yasalar önümüzdeki günlerde oylamaya sunulacak.

ÇARŞAFLILARI TEMSİL EDEN HERHANGİ BİR GRUPLA GÖRÜŞMEM

Kamusal alanda yüzü kapamanın yasadışı olması yönündeki kararı destekleyenlerden birisi de muhafazakâr parti milletvekillerinden Philip Hollobone.

Hollobone, çarşaf giyen kadınları temsil eden herhangi bir grupla görüşmeyeceğini söyledi. “Burası Britanya, Biz bir Müslüman ülkesi değiliz. Toplum içinde yüzünü kapatmak acayip ve bir çok insana göre tehditkâr ve suçlayıcı.

Maydanozun Faydaları



Uzmanlara göre maydanoz, dünyadaki en besleyici yiyeceklerden birisi ve bir demir deposu durumunda. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum, kükürt ve A vitamini bulunuyor. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılıyor. Böbrekleri, karaciğeri ve idrar yollarını temizlemeye yardım ediyor. Kan şekerini normal seviyede tutuyor ve kansere karşı da koruyucu.

100 gr. taze maydanozun içerdiği önemli besin değerleri şunlardır: 34 kalori; 7,7 mgr. demir; 760 mgr. potasyum; 200 mg. kalsiyum. 4.040 mcgr. A vitamini kaynağı betakaroten: 10 mgr. folik asit ve 190 mgr. C vitamini.

Yukarıda sayılan bazıları çok önemli besin değerlerinin yanı sıra;

Maydanoz güçlü bir idrar, balgam ve safra söktürücüdür: Günde yalnızca 25 gramlık maydanoz alımı, bedendeki aşırı sıvı birikimlerini yok eder. (Ama, ödemlerin nedeni konusunda uzman doktorlara başvurulmalıdır.) Bu işleviyle maydanoz gut hastalığı tedavisi ile böbreklerin yavaş çalışmasının hızlandırmaya yardımcı olur. Maydanoz, C vitamini ile A vitamini kaynağı betakaroten gibi antioksidan maddeler yönünden çok zengindir. Bu nedenle maydanozu bolca tüketen kişilerin kanser, kalp hastalıkları ve katarakta yakalanma; felç olma rizikosu azalmaktadır.

Maydanoz, içerdiği yüksek orandaki demir, folik asit ve C vitamini ile kansızlığı önler, bedeni güçlendirici etkiler yapar.

Maydanoz çok zengin ve doğal bir kalsiyum kaynağıdır.

Ayrıca maydanozun, sağlığa yararlı su etkileri de vardır: Kadınların aybaşı ağlarını azaltır, aybaşı dönemini düzene sokar. İştahı açıp sindirimi kolaylaştırır. Mide ve bağırsaklardaki aşırı gazı söktürür. Karın ağrılarını hafifletir. Soluğun kötü kokusunu yok eder. Grip hastalığının atlatılmasına yardımcı olur. Afrodizyak (cinsel gücü artırıcı) etkileri olduğu da ileri sürülmektedir.

Bütün bu çok yararlı etkileri sağlamak üzere körpe maydanozların gündelik diyetimize katılması ve günde 25 gr. alınması yeterli olur.

Dikkat: Maydanoz dölyatağını (rahmi) uyardığından, gebelikte aşırı miktarda alınmamalıdır.

Cities of Light - The Rise and Fall of Islamic Spain



ENGLISH | DOCUMENTARY | AVI | 720X416 | 1.2 GB

A documentary film co-produced by Unity Productions Foundation and Gardner Films Over a thousand years ago, the sun-washed land of southern Spain was home to Jews, Christians, and Muslims, living together and flourishing. Their culture and beliefs intertwined, and the knowledge of the ancients was gathered and reborn. Here were the very seeds of the Renaissance.

Downloadlink: TORRENT

Ancient Megastructures - The Alhambra



ENGLISH | DOCUMENTARY | AVI | 704X528 | 585 MB

The Alhambra is the greatest example of Islamic military architecture in Europe. In 1238, the Moorish Sultan Muhammad I withdrew to Granada, in southern Spain, to create a bastion that would protect his family against Christian attack. It was here, against the backdrop of war and terror that Muhammad began a construction process that would span more than one and a half centuries and create one of the most beautiful palaces in the world. But just how did he construct such an impregnable fortress? How did he raise water from the river 100 metres below, to irrigate its gardens? And why is Greek geometry a crucial part of this Muslim masterpiece? See how ingenious engineering solutions and treacherous political betrayals gave birth to what is arguably the most perfect example of Moorish architecture in existence.

Downloadlink: TORRENT

An Islamic History of Europe



ENGLISH | DOCUMENTARY | AVI | 704X400 | 755 MB

In this 90-minute documentary, Rageh Omaar uncovers the hidden story of Europe's Islamic past and looks back to a golden age when European civilisation was enriched by Islamic learning.

Rageh travels across medieval Muslim Europe to reveal the vibrant civilisation that Muslims brought to the West.

This evocative film brings to life a time when emirs and caliphs dominated Spain and Sicily and Islamic scholarship swept into the major cities of Europe.

His journey reveals the debt owed to Islam for its vital contribution to the European Renaissance.

Downloadlink: TORRENT

1366X768 HD Wallpapers



1366X768 | JPEG | 200 FILES | 138 MB | ZIP

HOT-FILE DOWNLOAD

RAPID-SHARE DOWNLOAD

Cosmos Wallpapers



1024X768 | JPEG | 30 FILES | 15,7 MB | ZIP

HOT-FILE DOWNLOAD

RAPID-SHARE DOWNLOAD

Taliban'dan Değişik Taktikler

Amerika’da yayınlanan bir dergi Taliban’ın Afganistan’daki Amerikan askerlerini aşırı korkuttuğunu ortaya koydu. Taliban Hareketi işgal güçlerini kolayca tuzağa düşürüyor.



Afganistan’da Taliban Hareketi’nin çetin mücadelesi karşısında Amerikan askerleri günden güne zayıflıyor. Bir yandan maneviyatını kaybeden askerler diğer yandan her an tuzağa düşme endişesi taşıyor. ABD’de yayınlanan bir haber, Taliban Hareketi’nin son zamanlarda yeni taktikler ve savaş yöntemleri geliştirdiğini, bu yöntemlerle yabancı kuvvetleri çok kolay bir şekilde avlayabildiklerini ortaya koydu. Ülkedeki tarlalar ve meralar Taliban savaşçılarının mayın ekerek pusu kurmada kullanabildikleri en elverişli alanlar. ABD askerleri önce küçük patlamalarla bu alanlara çekiliyor. Sonra asıl; büyük patlama gerçekleştiriliyor.

Amerikan Time Dergisi’nin hazırladığı bir rapor Afganistan’daki yabancı kuvvetlerin, Taliban Hareketi’nin izlediği yeni taktik ve savaş yöntemlerinden ötürü büyük endişe yaşadığını ortaya koydu. Rapora göre Afganistan yollarında yürüyen Amerikan askerleri hareketin savaşçıları tarafından her an pusuya düşürülme korkusu içinde.

ABD askerleri sürünerek kaçıyor

Dergide konuya ilişkin şu ifadelere yer verildi: “Amerikan askerleri birçok kere Taliban savaşçılarının kurduğu tuzaklara düştü. Birçok kere de Taliban’ın sürpriz ateşinden saklanabilmek için sürünerek yol kenarlarına ve alçak yerlere sığındı.”

Rapor daha sonra şöyle dendi: “Taliban savaşçıları karşıt, karmaşık saldırılar düzenliyor, motosikletleriyle bir sığınaktan ötekine intikal ediyor ve yabancı kuvvetlere saldırmak için uygun zamanı bekliyor. Tarla ve meralardaki birbirine bağlı sulama kanalları mayın ekimi için verimli bir ortam sağlıyor. Aynı zamanda da bu alanlardan geçmemeye gayret gösteren yabancı güçler için büyük bir tehdit oluşturuyor.”

Raporda geçtiğimiz ay meydana gelen bir hadiseye ise şu şekilde yer veriliyor: “Bir grup Taliban savaşçısı geçtiğimiz ayın sonlarında ağaçların arasında saklanıyordu. Karşı tarafa kaçmaya zorlamak için ABD deniz kuvvetlerinden ve Afgan askerlerinden oluşan bir grubun üzerine ateş açtılar. Ardından tarlada mayın ekilmiş bölge uzaktan havaya uçuruldu. Patlama sonucunda bir Amerikan askeri hemen, bir Afgan askeri de olaydan yarım saat sonra öldü.”

Raporda ayrıca Irak savaşına katılmış Amerikalı bomba imha uzmanı Matthew Small’un şu değerlendirmesi yer aldı: “Taliban’ın uyguladığı bu hile, yabancı kuvvetlere karşı geçen iki hafta içinde düzenlediği başarılı ve sert 6 tür saldırıdan biri sayılmaktadır.”

Small sözlerine şöyle devam etti: “Taliban’ın ektiği mayınların boyutu büyümeye başladı. Ekilmiş ve henüz patlamamış bomba ve mayınları bulmak ise oldukça zor.”

Öte yandan Amerikan Ordusu’ndan başçavuş Christopher Whitman, ABD Marines kuvvetlerinin her an karşı karşıya olduğu ölüm tehlikesinin gölgesinde kendine güvenmenin ve yüksek moralli olmanın oldukça güç olduğunu belirtti.

Değişik taktikler

Amerikalı bazı bomba imha uzmanları ise şöyle konuştu: “Taliban, daha başka savaş teknikleri de kullanıyor. Örneğin bir yerde Amerikan askerlerinin dikkatini çekmek için bir patlama gerçekleştiriyorlar. Askerler patlamanın olduğu mekana yöneldiklerinde ise Taliban savaşçıları kamyonlar, bombalar, mayınlar patlatarak daha büyük ve etkili zarar verdiriyor.”

Diğer taraftan Washington’daki Afganistan büyükelçisi Said Tayyib Cevat, 2011 yılı itibariyle Amerikan askerlerinin ülkeden çekilmesi fikrine karşı olduğunu ortaya koydu. Tayyib: “Bu tarih gerçekçi değil. Ayrıca Taliban Hareketi’yle sert çatışmalara giren Kabil’deki merkezi hükümete bir yardımı olmaz.”

32 Farz Öğreniyorum Çizgi Film Seti

Çocuklarınız 5 Vcd den oluşan bu eğlenceli çizgifilm setimizle 32 Farzı detaylı olarak kolayca öğrenebilecek...



1.VCD İmanın Şartları - 1
2.VCD İmanın Şartları - 2
3.VCD İslam'ın 5 Şartı
4.VCD Teyemmüm, Gusül, Abdest ve Namazın Şartları - 1
5.VCD Teyemmüm, Gusül, Abdest ve Namazın Şartları - 2


RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting

Şeker Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Uzmanlar şeker tüketimine karşı dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu, işte o sonuçlar...



1- Ortalama bir Amerikalı yılda yaklaşık 24,5 kilo rafine şeker tüketiyor. Bunun 10 kilosunu şekerlemeler oluşturuyor. Cadılar bayramında şeker tüketimi doruk noktasına ulaşıyor. Öte yandan, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na bağlı Tarımsal Ekonomi ve Araştırma Enstitüsü’nün değerlendirmeleri, 1994-2005 döneminde Türkiye’de kişi başına tozşeker tüketiminin yılda ortalama 18 kilodan 15,3 kiloya düştüğünü ortaya koyuyor. Ülkemizde de şeker bayramı sırasında şeker tüketimi artıyor.

2- Kandaki şekerin fazlası glikolizlenme adıyla bilinen bir süreçle derideki kolajenlere ilişir. Bu da derinin esnekliğini yitirmesine ve kırışıklıkların oluşmasına yol açabilir.

3- Şeker tüketiminin azaltılması derinin yeniden esnekliğine kavuşmasına yardımcı olabilir.

4- Hindistan’da insanlar en az 2000 yıldır şeker kamışından elde ettikleri şekeri kristalleştiriyor. Büyük İskender’in eşlikçileri oraya ayak bastıklarında arısız bal üreten bu insanlar karşısında şaşkınlığa kapılmışlardı.

5- Alman kimya uzmanı Andreas Marggraf, 1747 yılında, şeker pancarının içerdiği şeker ile şeker kamışındaki şekerin birbirleriyle aynı olduklarını keşfetti. Şeker pancarından elde edilen şekerin arıtım işlemlerine ilk kez 1802 yılında başlandı ve böylelikle kuzey iklim ülkeleri ilk kez ucuz şekerlemelere kavuşmuş oldu.

6- A.B.D’de bir yılda üretilen 8,4 milyon ton şekerin yarısından fazlası şeker pancarından elde ediliyor. Türkiye’de de üretilen şekerin %90 kadarı…

7- Bir oturuşta tam 16 kesme şekeri midenize indirdiğinizi düşünebiliyor musunuz? Oysa, bu miktar 200 ml’lik bir şişe kola içtiğinizde tükettiğiniz şekerin biraz altında.

8- Sakarin ve aspartam gibi yapay tatlandırıcılar, çok farklı başka bir araştırma yapmakta olan uzmanların, deneydeki bileşimleri tatmaları ve tadından hoşlanmaları sonucunda kazara bulundular.

9- Bir araştırmacının deney malzemesini tatmaya kalkışması pek de olağan bir durum sayılmaz. Ne var ki, bu araştırmacıların en azından bir gerekçeleri vardı. Şimdilerde Splenda markasıyla satılan sükralozu bulan bilim insanları, aslında bir böcek ilacı oluşturmaya çalışıyorlardı.

10- Bugüne dek bilinen en tatlı bileşim olan “lugduname”, sofrada kullandığımız şekerden 200.000 kat daha tatlı.

11- Şekerler karbon, hidrojen ve oksijen moleküllerinden oluşur. En basit şekerler glikoz, fruktoz ve galaktoz içerir. Sofra şekeri kristalleştirilmiş sukrozdur. Sukroz ise bir fruktoz molekülü ile bir glikoz molekülünün birleşmesi sonucunda oluşur.

12- Şekerler, canlılarda en fazla bulunan organik molekül türü olan karbonhidratların yapıtaşlarıdır.

13- Sekiz atomlu bir şeker türü olan glikolaldehid’e, Samanyolu’nun merkezine yakın bir yerdeki yıldızlar arası bir gaz bulutunda bile rastlanıldı.