------

İspanya'nın Boğa Vahşeti







Arenaya önce rengârenk parlak giysileriyle adına Matador (Torero) denilen sekiz kişiden oluşan katliam mangası çıkıyor. Biraz sonra yapacakları kalleşçe katliamın ilk bölümü için törenle izleyicileri selamlıyorlar. Sonra arenanın içindeki siperlere çekiliyorlar. Sonra da bir buçuk-iki tonluk gencecik boğayı (Torero) çıkarıyorlar. Binlerce seyircinin çığlıkları arasında hayvan, şaşkın ve sinirli bir şekilde ne yapacağını bilemez bir şekilde etrafa bakıyor. Baş matadorun yardımcılarından bir ikisi değişik yönlerden atlayıp zıplayıp, hayvanın dikkatini çekerek şaşırtıp kendilerine saldırmasını sağlayıp hemen siperlere kaçıyorlar. Baş matador da çıkıp elindeki, genellikle kırmızı renkli örtüyle hayvanın dikkatini çekip kendisine saldırmasını sağlıyor ve o da hemen siperin arkasına kaçıp saklanıyor.

Boğa, ortada saldıracak kimse kalmayınca şaşkın şaşkın etrafa bakarken boynundan kuyruğuna kadar metal zırha bürünmüş ve gözleri bezle bağlı olan atın üstünde bir başka kalleş geliyor ve boğanın boynu ile sırtı arasına elindeki uzun mızrağı batırarak derin bir kanal açıyor. Yani hayvanı teknik bir şekilde yaralayıp iç ve dış kanama yarattıktan sonra atıyla kaçıyor. Bu kez siperlerin arkasındakiler ortaya çıkıp ellerindeki bir metre ve ucu kancalı mızrakları boğanın ön ayaklarının biraz üstüne gelecek şekilde sağ ve sol tarafına dörder tane atıp saplıyorlar. Canı yanan hayvan saldırıyor; onlar siperlere kaçıyorlar, hem de korkudan bazen havada uçarak. İşte o zaman kahraman baş matador çıkıp bir dansçı gibi estetik duruşlarla elindeki pelerini sallayıp boğanın boynuzlarının üzerinden geçirerek sözde güreşiyor. Yaralı boğanın, matadorun elindeki kırmızı veya buna yakın renkteki pelerine olan nafile saldırıları bir saat kadar sürüyor. Seyirciler biraz heyecan çektikten sonra matador elindeki kılıcı, atlı matadorun boğanın sırtında açmış olduğu kanala batırarak zaten ölmekte olan boğayı öldürüyor. Ama bazen saplanan kılıca rağmen boğa ölmezse matadora bu kez ucu T şeklinde olan uzun bir kamayı geliyor ve bunu kafasının üstüne saplayıp düşürüyor hayvanı. Tabii tribünler havada, alkışlar dorukta. Bundan sonra boğanın kulağı kesilip kalleşler mangasının baş matadoruna getiriliyor. O da bir elinde şapkası diğerinde boğanın kulağı tribünlerin önünden geçerek arenada tur atıyor. Seyirciler de bu sözde kahramanlara çiçek şapka neleri varsa atarak kutluyorlar. Ölü boğa ise boynuzlarından halatla bağlanarak iki at tarafından çekilerek tribünlerin altındaki mezbahaya götürülüp parçalanıyor. Buradan arenaya yayılan koku ise dayanılmaz oluyor. Zengin İspanyollar da akşam yemeğinde çok yüksek ücretler ödeyerek, “Filanca matadorun yendiği boğanın şurasından getir” diye garsona sipariş verip hava atıyorlar.

0 Comments:

Post a Comment